Marka Hikayesi
RANGDA & BARONG, kadınların favorisi mücevherleri klasik çizgiden uzaklaştırarak, tasarım ve nadir parçaları el işçiliğiyle bir araya getiriyor. Tasarımlarında doğanın güzelliklerinden aldığı ilhamı, modern çizgilerle harmanlayan RANGDA & BARONG, egzotizm ve bohem bakış açısının hakim olduğu bir tasarım dünyası sunuyor.
Gündüzden geceye taşınabilecek sadelikte ve şıklıkta mücevherler yaratma arzusuyla ortaya çıkan RANGDA & BARONG, modern ve bohem hayatın zevkini çıkaran, alışılagelmişin dışındaki kadınlar için sade ve sofistike ürünler sunuyor. Stilinden ödün vermeden şık ve rahat olmayı seven kadınların vazgeçilmezi haline gelen marka egzotik ve etnik detayların öne çıktığı, abartıdan uzak tasarımlarıyla adından söz ettiriyor.
Koleksiyonlarında 14 ayar yeşil altını yakut, zümrüt, safir ve pırlanta gibi değerli taşlarla buluşturan RANGDA & BARONG, kendini farklı hisseden tüm kadınlara hitap ediyor.
1994 yılında İstanbul’da doğan tasarımcı Serra Pakdemir, London College of Fashion ve Camberwell College of Arts’da tamamladığı Fashion Design and Marketing ve Illustration eğitimlerinin ardından İstanbul’a dönerek her zaman hayali ve tutkusu olan mücevher tasarım markasını hayata geçirmek amacıyla 2016 yılında RANGDA & BARONG’u kurdu.
İlhamını Doğu mitolojisindeki iyilik ve kötülüğün mücadelesinden alan mücevher markasının hikayesini Serra Pakdemir şöyle anlatıyor;
"Bir kız arkadaşımın doğum günü için çizdiğim takılardan birini hayata geçirme fikriyle yola çıkmışken, küçük bir atölyede el işçiliğiyle takı yapan bir ustayla karşılaştım ve böylelikle ilk tasarımımı hayata geçirdim. Rangda & Barong benim üniversitedeki bitirme projemdi ve bu proje sayesinde başarılı bir şekilde mezun oldum. Projemi geliştirirken, Rangda & Barong’u hayata geçirebileceğimi hayal etmiştim. Projem için araştırma yaparken, evimin yakınındaki kütüphanede tesadüfen antik mitolojiler ve sembollerle ilgili bir kitap bulmuştum. Rangda&Barong’la işte o kitap sayesinde tanıştım."
Mitolojide karşımıza çıkan Rangda & Barong aslında iyi ve kötünün savaşını anlatmaktadır. Dünya’da her zaman iyilik hüküm sürmüyor ve aslında bu savaşın galibinin her an değişebileceği düşünüldüğünde anda kalmak ve anı yaşamak önemli hale geliyor.
Bu felsefeyi tasarladığı mücevherlere yansıtan Serra Pakdemir; Rangda & Barong'u hayatın peşinden sürüklenmeyi reddedip, onu peşinden sürüklemek isteyen bağımsız ve güçlü kadınlar için yarattı.